Kahve İçmeden Kafası Çalışmayan Adam

Merhaba Fakir Yazar Okurları;

Bu yazımda bir çok kişinin sigara içer gibi tiryakisi olduğu kahveden bahsedeceğim. Her şeyin tek suçlusu Kahve Çekirdeği. 🙂

Evet Kahve içmeden Kafam Basmıyor!

Eğer Kahve stokum bitti ise Markete gittiğimde sırasıyla aşağıdaki kahveleri alırım;

  • Türk Kahvesi
  • 3’ü bir arada Kahve
  • 2 si bir arada Kahve
  • Kafeini Yüksek Sert Kahve
  • Kahvesi az süt tozu fazla Bol köpüklü Kahve
  • Fındıklı 3 ü bir arada Kahve

Bu kahveleri aldıktan sonra sabah uyanınca ayılmak için bol köpüklü süt tozu fazla olan kahveyi içerim. İşe gidince 3 ü bir arada patlatırım bir tane. Öğle yemeğinden sonrada bir tane fındıklı ohh miss…

İşin Ağırlığına Göre Kahve

Kahveyi ne kadar ağır içersem o kadar iyi kafamın çalıştığını fark ettim yada kendim öyle hissediyorum, bilemiyorum. 😀

Eğer basit bir iş ise çok beyin yormayacak normal 3’ü bir arada gider, eğer biraz kafa yoracağım bir iş ise Kafeini Yüksek Sert Kahve kafayı iyi çalıştırıyor. Ancak beni terletecek bir iş ise o zaman az şekerli koyu bir Türk Kahvesini yaparım. İş bitiminde de suyu içerim kahvenin üstüne 🙂

Nedir Bu Kahve ile Kahve Çekirdeği?

Kahve içmeden kafası çalışmayan adam

Kahve ağacının ilk bulunduğu yer olan Habeşistan‘ın Kaffa yöresinin Arapça karşılığı “qahwah ” dır. Araplar bugün bilinen kahveyi henüz tanımıyorken kelime keyif veren içki, şarap anlamında kullanmaktaydı.(Tiryakilik yaratan herşeyi içki gözü ile görüyorlarmış sanırım.) Bugünkü anlamını 14. yüzyılda kazanmaya başlamıştır. Bu Türkçe’de “kahve“ye dönüşmüş, buradan da Avrupa’da café, caffe, koffie, coffee, koffie, Kaffee şekline gelmiştir.

Kahve Ağacı ise; Çiçekleri beyaz ve hoş kokulu, kirazı andıran kırmızı meyvesinin içinde iki çekirdek bulunan, dikildikten yaklaşık 3 yıl sonra meyve vermeye başlayan ve 30-40 yıl boyunca aralıksız meyve veren bir ağaç türüdür. Doğal haline bırakıldığında 8-10 metreye kadar uzayan ağaç, meyvelerin kolay toplanabilmesi için sürekli budanarak 4-5 metre uzunluğunda bir çalı boyutunda tutulur. Kahvenin defne yaprağına benzer derimsi ve kenarları dalgalı kışın dökülmeyen koyu, parlak ve sivri uçlu yaprakları vardır. Bol yağış alan, ortalama sıcaklığın 18-24°C arasında bulunduğu ve don olayının görülmediği, ekvatorun 25 Kuzey’i – 30 Güney’i arasındaki kuşakta yetişir. Soğukta ağaç ölür, ayrıca ani ısı değişiklikleri de ağaca zarar verir. Nemli ortamı sevdiğinden, kahve ağacının düzenli yağışın olduğu tropik bölgelerde yetiştirilmesi gerekir.

Kısacası Kahve ağacı ülkemizde yetiştirilmesi zor bir ağaç türü ancak belli bölgelerde yetişebilir. Bu yüzden kahveyi yabancı ülkelerden ithal ediyoruz. 🙂 (Neyi etmiyoruz ki?)

Saygılar.
Fakir ve Kahve kolik Yazar.



Kahve İçmeden Kafası Çalışmayan Adam” için 12 yorum

  • 1 Mayıs 2017 09:41 JD Sezer Cevapla

    Kahve gerçekten insanı dinç tutar uykuyu alır buna tanık oldum birde türk kahvemiz var her kızın harcı değil onu yapmak bakkal seni ezberlemiştir artık köşeye ayırıyordur senin alacaklarını diyorum başka birşey demiyorum @fikiryazar

  • 1 Mayıs 2017 10:16 Bloğumda Bugün Cevapla

    Öncelikle emeğinize sağlık, yine ilgimizi çeken güzel bir yazı olmuş.. Uyandıktan sonra bir türlü ayıkabilmenin en kolay yolu kahve içmektir benim içinde.. Hele ki bir de uyuklayarak iş yerinde çalışmaya çalışıyorsak, bu tamamen bizim için bir kabus oluyor.. Kahvenin tiryakilik yaptığı da doğru bir gerçektir.. 🙂

  • 1 Mayıs 2017 16:23 murat celik Cevapla

    Evet türk halkı olarak kahveyi çok seviyoruz. Aslında bu bizim kültürümüzün bir örneği. Bizler konuşmayı sohbet etmeyi çok severiz bu yüzden de sohbetin yanında kahve ve çay büyük öneme sahiptir. Şahsi gorusum kahve mi çay mi derseniz ben çayı seçerdim… 🙂

  • 1 Mayıs 2017 18:29 bestianlorry Cevapla

    Tam ben! Gerçekten bir kaç blog yazımda ben de belirtmiştim, kahve ile çalışıyorum resmen diye. Fakat bir fark var aramızda hocam, bunu öneri olarak da görebilirsin. Ben filtre kahve taraftarıyım. Damak tadından öte, fabrikasyon ve suyla kaynatılıp kurutularak üretilen çözünebilir kahveleri sağlıklı bulmuyorum. İhtiva ettiği şeyler de yer almıyor (çünkü teknikten bahsediliyor ve o çözünebilir kahve üretim tekniğinde ne olduğu firmasına göre değişiyor). Tavsiyem kiloyla kahve çekirdeği alıp, makinenizin filtresine göre öğütüp içmenizdir. Hem de maliyeti de düşürüyor.

  • 2 Mayıs 2017 15:36 Fulya Erdoğan Cevapla

    Şu son bir yıldır, her gün kahve içme alışkanlığını bende edindim ki hiç aklıma gelmezdi böyle olacağı. Her ne kadar gün içinde bir adet içsem de Türk kahvesi kesmeyince nescaffe ye geçtim. 3`ü bir arada keyif vermeyince gold aldım olmadı classic. Sütlü içemediğim kahveyi şimdi sütsüz içer oldum. Gidişatım iyi değil ^.^ Harbiden içinde ne var bunun bu kadar bağımlılık yapıyor?

  • 3 Mayıs 2017 19:06 emir balın Cevapla

    Ahaha başlık kadar yazı da bir o kadar güzel olmuş kahvesiz güne başlayamıyorum diyen sayısı bir hayli fazla ! 😀

  • 3 Mayıs 2017 19:49 etüthane Cevapla

    çok keyif verici bir paylaşım olmuş zevkle okudum bende çok severim kahveyi ayrıca

  • 4 Mayıs 2017 00:23 sokrates Cevapla

    Çok keyif aldığım bir konuydu : )) kesin başkalarıylada paylasımda bulunacağım. Ayrıca sitenizin ne kadar güzel oldugunu söylemişmiydim ? Tasarımı şahane hocam 🙂

  • 16 Şubat 2018 15:43 Ali Mutlu Cevapla

    Öncelikle kahve hakkında bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. Kahve tüketen biri olarak sizler ile bir şeyler paylaşmak istiyorum. Bende bilgisayar başında yoğun çalışan birisi olarak bol bol kahve tüketiyordum. 3.1 arada olan değil onun zarardan başka hiç bir etkisi yok. Ben çözülebilir kahve veya filtre kahve tüketiyordum. Bu iki kahveyi uzun bir süre tükettim. Gerçekten mükemmel derecede dinç tutuyor. Fakat zamanla göz kapaklarımda titreme ve gözümde ağrı meydana geldi. Ben bunun kahveden kaynaklandığını düşünmüyordum. Bir gün doktora gittim. Doktor gözüme su püskürttü ve sende göz sinirlerinde sertleşme var dedi. Bu göz tansiyonunun oluşmasına sebep olur dedi. Ben doktora işimi ve bol miktarda kahve tükettiğimi anlattım. Doktor bana kahveyi derhal bırak, bilgisayarda çok durma bazen gök yüzüne bak dedi. Gözün dinlenmesi yönün bir de dinlendirici gözlük verdi. Ayrıca kafein ve antioksidan bakımından zengin olan yeşil çayı önerdi. Tabi poşet çay olan değil açık olan. Kahveyi haftada 1’e düşürdüm ve yeşil çaya başladım. Şuanda gözümde ne ağrı nede göz kapağında titreme var. Ayrıca yeşil çayın etkisini kahveden daha çok gördüm herkese tavsiye edebilirim. Yorum uzun oldu ama 🙂 amacım yaşadığım bir sorunu sizlerle paylaşmaktı. İlginize şimdiden teşekkürler.

    • 16 Şubat 2018 15:51 Fakir Cevapla

      Evet, uzun yorumunuz ve bu yorumu yazmak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Her şeyin fazlasının zararı var ne yazık ki 🙁 Geçmiş olsun!

    • 18 Şubat 2018 03:20 Fakir Cevapla

      Ayrıca bir kez daha teşekkür ederim yorumunu okuduğumdan beri kahve içmiyorum resmen kahveden soğudum 😀

Cevap Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.


Tavsiye Yazılar
Ailenin Önemi

Aile kavramı tüm insanlar için evrenseldir ve kutsal bir öneme sahiptir. To …